SAĞLIKÇILARDAN EYLEM

SAĞLIKÇILARDAN EYLEM

SAĞLIKÇILARDAN EYLEM

Sağlık Bakanlığı’nın izlediği politikaları beğenmeyen Türk Sağlık-Sen ve Sağlık-Sen bünyesinde çalışanlar iş bırakma eylemi yaptılar.

ŞİFA VEREN ELLERİ SORUNLARIYLA BAŞ BAŞA BIRAKTILAR

Türk Sağlık-Sen İnegöl Temsilcisi Fikret Okur, Sağlık Bakanlığı’nın ‘Şifa Veren Ele Vefa’ adlı bir program düzenlediğini belirterek, “Bakanlık hiçbir zaman sağlık çalışanlarına vefa göstermemiştir. Şifa veren elleri sorunları ve dertleri ile baş başa bırakmıştır.'.dedi.

BAKANLIK, CUMHURBAŞKANININ SÖZLERİNİ YERDE BIRAKTI

Sağlık-Sen İnegöl Temsilcisi Hüseyin Aydın ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sağlık çalışanları verilen yıpranma payı, lisans tamamlama ve kreş konusunda sözlerin Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından yerde bırakıldığını belirtti.

İnegöl Devlet Hastanesi’nde Türk Sağlık-Sen ve Sağlık Sen bünyesinde çalışmakta olan sağlık personelleri dün hastanenin Poliklinik bölümü önünde iş bırakma eylemi yaptılar.

TÜRK DOKTORLARININ SORUNLARINA KULAK TIKANIYOR

Eylemlerden ilki, Türk Sağlık-Sen tarafından saat 09.00’da İnegöl Devlet Hastanesi Poliklinik giriş kısmında gerçekleştirildi.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Türk Sağlık Sen İnegöl Temsilcisi Fikret Okur, “Sağlık çalışanlarının problemlerinin giderek arttığı bir dönem yaşanmaktadır. Bu dönemde özellikle çalışan memnuniyeti göz ardı edilmekte, çalışan talepleri sürekli ötelenmektedir. Şiddet, yetersiz istihdam, ağır iş yükü, bitmek bilmeyen nöbetler, yapılan haksız uygulamalar nedeniyle sağlık çalışanları ağır bir tükenmişlik sendromu ile karşı karşıyalar. Bunların yanı sıra sağlık çalışanları için tüm memurların maaşla aldığı sabit ek ödemelerin her ay geciktirilerek yatırılması, yoğun çalışmaya rağmen performans ücretlerinin 1,5 TL gibi komik ücretlere inmesi ve ekonomik kayıpların dayanılacak sınırı çoktan aşması gibi durumlar yaşanmaktadır. Emeklilikte beklenen sefalet ile ilgili de sürekli topun taca atılması çalışanda dayanılacak hal bırakmamıştır. Türk doktorlarının sorunlarına sürekli kulak tıkanarak yabancı doktor rüyalarına dalınmakta, niteliği olmadan ucuz iş gücü için ince hesaplar yapılarak yabancı doktor rüyalarına dalınmaktadır. Asistanlar 36 saate varan nöbetlerde helak olmakta, hemşireler, ebeler, sağlık çalışanları ağır iş yükü altında adeta kan ağlamaktadırlar. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına angarya Cumartesi nöbeti dayatılmakta ve ‘Pazar da çalışacaksınız’ denilerek hızla köle sistemine dümen kırılmaktadır. Kamu hizmeti yürüten ama kadro talepleri yerine getirilmeyen kamu dışı aile sağlığı çalışanları, vekil ebe hemşireler ve 4/C’liler umutsuzluğa sevk edilmektedir. Memurlarımız yok sayılmış, hizmetliler görevini yaptıkları memur kadrosuna atanmamıştır. Kısacası sağlık hizmetlerinde görev alan doktorumuzdan hemşiresine, ebemizden sağlık memurumuza, sağlık teknisyenine, teknik personelden memura hizmetli arkadaşlara kadar her birinin sorunu ve sıkıntısı vardır. Kısacası dertler boyu aşmış, sabır taşı çatlamıştır. Ama hala çözümden uzak açıklamaları ile iktidar, sorunlara ne kadar uzaklığını ortaya koymaktadır” dedi.

BAKANLIK HİÇBİR ZAMAN SAĞLIKÇILARA VEFA GÖSTERMEDİ

Sağlık Bakanlığının ‘Şifa Veren Ele Vefa’ adlı bir program düzenlediğini hatırlatan Okur, “Öncelikle belirtmek isteriz ki Bakanlık hiçbir zaman sağlık çalışanlarına vefa göstermemiştir. Şifa veren elleri sorunları ve dertleri ile baş başa bırakmıştır. Süslü toplantılarla bu işi geçiştirmeyi adet edinmiştir. Bu toplantıda Sayın Başbakan sağlık çalışanlarının hakları ile ilgili bazı açıklamalar yapmıştır. Nöbet ücretlerine yüzde 50 zam yapacağız demiştir. Bir saatlik nöbet ücreti bir doktor için şu anda 7 TL. Ücretlerin yüzde 50 artması çok büyük bir müjde mi? Nöbet ücretlerinde gerçek bir müjde verilmek isteniyorsa bir saatlik çalışma karşılığında alınan ücret nöbet ücreti olarak ödenmelidir. 70 yaşına kadar istenirse çalışabilecekmiş, biz 70 yaşına kadar çalışma değil, emeklilikte rahat etmek ve insanca bir ücret almak istiyoruz. Bunun için döner sermayelerin emekliliğe yansıtılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

TIP BAYRAMI ARİFESİNDE İŞ BIRAKIYORUZ”

Sağlık çalışanları olarak ne lütuf bekliyoruz ne de karşılanamaz talepleri dile getiriyoruz” diyerek sözlerine devam eden Okur, “Sadece hakkımızı talep ediyoruz. Haklı taleplerimizi dile getirmek ve çalışanların talepleri karşısındaki vurdumduymazlığa tepki olarak Tıp Bayramı Arifesinde 13 Mart’ta iş bırakıyoruz. Çalışanların taleplerinin yerine getirilmesi ve Türkiye kamuoyunda tekrar güçlü bir şekilde gündeme gelmesi adına yaptığımız bu eylemle alanlara çıktık ve ‘Yetti gari’ diyoruz. Ayrıca 14 Mart cumartesi günü de kararlığımızı devam ettirip aile hekimliklerinde ve TSM’erde Cumartesi nöbetine hayır diyerek iş bırakacağız. Bugün iş bırakma eylemine neredeyse sağlık alanında faaliyet gösteren tüm STK’lar katılıyor. Biri hariç o da Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen. Bizim dilekçe kampanyamızı karalayanlar çalışan hakkı için iş bırakıldığında da ortada yoklar. Toplantılarında idareci ağırlayıp bakandan oy toplayın talimatı alanların bugün bu alanda olması zaten çok zordur. Onların yeri idareci yanıdır. Çalışanlarla alanlara çıkmak yerine idarecilerle poz vermek tek yaptıkları iştir. Tüm sağlık çalışanları kendilerini uçurumun kenarına götüren bu yetkilendirilmişleri iyi tanımalı ve görmelidir. Bunlara üye olarak kalınan her saniye çalışanın kendine verdiği en büyük zarardır. Türk Sağlık-Sen olarak bayram tadında 14 Mart’lar karşılamak istiyoruz, sorunların çözümü için acil düzenlemeler yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

TIP BAYRAMINDA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYORUZ

İkinci eylem ise saat 12.00’da Sağlık-Sen tarafından yapıldı. Sağlık Sen İnegöl Temsilcisi Hüseyin Aydın, yaptığı açıklamada, “14 Mart Tıp Bayramı öncesi Başbakanımız tarafından sağlık çalışanlarına müjde şeklinde açıklanan hususlar ile ilgili Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının yetkili sendikası Sağlık Sen olarak görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz. Sağlık çalışanları insanımızın sağlığının emanetçileri, sağlık sisteminin sigortasıdır. Sağlık çalışanları bugüne kadar kendisine uzanan hiçbir eli geri çevirmediği gibi bundan sonra da insan hayatına zarar verecek hiçbir eylemin içinde olmayacaktır. Bu nedenle, sağlık çalışanları olarak bugün de işimizin başında, aziz milletimizin hizmetindeyiz. Ancak, sağlık çalışanlarının umutla beklediği, yıpranma payı, ek ödemelerin emekliliğe yansıması gibi hususlarda yapılan açıklamalar ve değinilmeyen lisans tamamlama ve kreş hakkı gibi konular nedeniyle 14 Mart Tıp Bayramı’nda hayal kırıklığı yaşıyoruz” dedi.

BAKANLIK YETKİLİLERİ BAŞBAKANI YANILTTI

Başbakan Davutoğlu tarafından müjde olarak açıklanan nöbet ücretlerinde yüzde 50 oranındaki artışı, çalışanlar olarak memnuniyetle karşıladıklarını belirten Aydın, “Nöbet ücretleri dışında sağlık çalışanları olarak, uzun yıllardır mücadelesini verdiğimiz yıpranma payı ve ek ödemelerinin emekliliğe yansıması konularında ise Sağlık Bakanlığı yetkililerinin Sayın Başbakanı yanılttığı ortadadır. Sağlık çalışanlarına müjde denilerek yapılan açıklamalar, Sağlık Bakanlığının sınıfta kaldığını göstermiştir. Sendikamızın düzenlediği programa katılan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, ‘Sizler umudun adısınız’ diyerek onurlandırdığı biz sağlık çalışanları; yıpranma payı, lisans tamamlama ve kreş konusunda Cumhurbaşkanımızın verdiği sözlerin, Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından yerde bırakıldığını üzülerek görmekteyiz” şeklinde konuştu.

AÇIKLAMALAR SAHANIN BEKLENTİLERİNİ KARŞILAMAKTAN UZAK

Sağlık çalışanları için müjdenin bütün meslek gruplarını kapsayan yıpranma payı hakkı olduğunun altını çizen Hüseyin Ayın, “Biz sağlık çalışanları için müjde, hekim/hekim dışı ayrımı gözetmeden bütün çalışanların ek ödemelerinin emekliliğe yansıtılmasıdır. Biz sağlık çalışanları için müjde, 110 bin sağlıkçıyı ilgilendiren lisans tamamlama hakkının 2015 yılında başlatılacağının açıklanmasıdır. Bu nedenle Sağlık Sen olarak; Sayın Başbakan tarafından yapılan açıklamaların sahanın beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu bir kez daha ilan ediyoruz. Sağlık Bakanlığı yetkililerinin çok hızlı bir şekilde beklentilerimizi karşılayacak çalışmaları tamamlaması elzemdir. Sağlık Bakanlığı yetkililerinin çalışanları hüsrana uğratan bu hatalarını bir an önce telafi etmesi elzemdir. Sağlık-Sen olarak, taleplerimizin olduğu kadar verilen sözlerin hayata geçmesi konusunun da takipçisi olmaya devam edeceğiz. Sağlık Sen olarak üyelerimize ve bütün sağlık çalışanlarımıza verdiğimiz sözün arkasındayız. 2015 yılı bütün sağlık çalışanları için yıpranma payı yılı, ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı yıl olacaktır. 2015 yılı, lisans tamamlama eğitim ve öğretimlerinin başladığı yıl olacaktır. Bizler Sağlık Sen üyeleri olarak ‘Bugün işimize sahip çıktığımız ve işimizi bırakmadığımız gibi, hedefe ulaşana dek bu işin peşini de asla bırakmayacağız’ diyoruz” ifadelerini kullandı.