Albert Einstein’ın aptallığı tarifini hep çok sevmişimdir: Aynı şeyleri yapıp her seferinde farklı sonuçlar beklemek.
Her sene 10 taneden fazla transfer yapıp bir önceki seneki iskeleti bozup hiçbir scaut çalıştırmadan, Futbolcu izlemeden tamamen menajer referansları ile yapılan transferlerden oluşturulan takımla lige kamikaze gibi girip başarı sağlanabileceğine inanmak. ?
Geride kalan 4 hafta da futbol adına hiç bir şey ortaya koyamayan, gelecek için futbol anlamında hiçbir ümit vermeyen, bununla birlikte, Niğde takımına 4 – 5 net gol pozisyonu veren, ardından Antep’i 3 – 1 yenen İnegöl spor.
Ama transfer yapamayan, otoritelerce lig başlamadan kesin küme düşer denilen, Antep’e bunu yapabiliyor dikkat edin. Antep takımı bile bu ligde bizim topladığımız puan kadar puan topladı, ardından Bodrum da 7 – 8 farkla bitecek bir maç ve son olarak Kastamonu hezimeti.
Yönetim kurulu maçtan sonra jet hızıyla toplandı bir çırpıda sorunları gördü ,kötü gidişatı teknik ekipte bulup 10 yıldır getirilmeye çalışılan İsmail Ertekin’e ancak 4 hafta sabredilebildi ve yollar ayırdı. ?
Peki 4 haftada, neredeyse dörtte üçü değişmiş kadroda nasıl bir İnegöl spor bekleniyordu da hocanın bileti kesildi.?
Bu tablonun bir benzeri önceki sene erezsarı döneminde yaşanmamışıydı da hiçbir şeyden ders çıkarılmadan tıpa tıp aynı hatalar yapıldı.?
Bununla birlikte İsmail Ertekin’in istediği transfer listesinin ne kadarı gerçekleştirilebil dide fatura hocaya kesildi.?
Türk futbolunun en büyük sorunu olan istikrar bir kez daha derin bir yara aldı. Peki şimdi faturayı hocaya kesen yönetim kurulu getirdiği yeni teknik ekipte başarısız olursa bu sefer cezayı kime kesecek.?
Oysa sezon başında geçtiğimiz sezon oluşturulan genç kadronun üzerine 4 – 5 kaliteli tecrübeli adam alınsa Sinan Barış ,Gökhan Kurumuş ,Enes Ata ,Ahmet Hakan Şahin, Kaan Aygün ve Burhan Bahadır ile yola devam edilse bu tablodan daha mı kötü olurdu ?
Bu kadar transferde çılgınca para harcayıp ortaya kocaman bir hayal kırıklığı çıkaran hiç kimsenin suçu yokmu.
Bir kez dahi çağırıp fikir alma gereğinde bulunmayan, futbolu en iyi kendileri bildiğini savunan zihniyetin ortaya çıkardığı tablo ortadadır.
Bu Amerika’yı yeniden keşfetme hayalleri ,yeni bir model oluşturma, verilen onca pozisyona yenilen onca gole rağmen aynı oyun dizilişi üzerinde ısrar herhalde en büyük çılgınlık olsa gerek. Tabi bu sistem üzerinde ısrar etmeye devam edersek gelen 3 giden 4 atmaya bizde hayal kurup direk mi şampiyon oluruz yoksa playofftanmı çıkarız diye kendi kendimizi kandırmaya devam ederiz.
Diliyorum ki alınan kararlar camiamıza hayırlar getirir ve içinde bulunduğumuz kara bulutlardan biran evvel kurtuluruz.
Saygılar..