Gökçek açıklamasında, öğretmenin asli görevinin eğitim-öğretim olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı;
“Öğretmenin görevi yöneticilerin reklam çalışması için fotoğraf ya da video çekmek değildir. Kaldı ki bir çocuğun görüntüsünü izni olmadan çekmek ve sosyal medyada paylaşmak hukuken de etik olarak da doğru değildir.”
Gökçek, il-ilçe müdürlükleri ile belediyeler, vakıflar ve dernekler tarafından yürütülen proje ve kampanyalar için pano süsleme, evrak hazırlama gibi işlerin de öğretmenin görevi olmadığını vurgulayarak, “Mesai saati gözetilmeden WhatsApp gruplarından gönderilen mesajlarla öğretmenler gece gündüz çalıştırılamaz” dedi.
Sağlık alanına giren aşı, kilo, göz, diş, işitme gibi takiplerin de eğitimcinin görev alanı olmadığına dikkat çeken Gökçek, şöyle devam etti:
“Enerji Verimliliği, Teknofest, TÜBİTAK, eTwinning, Geleneksel Çocuk Oyunları, Dilimizin Zenginlikleri vb projelerde öğretmen zaten büyük emek veriyor. Okullar, eğitimle alakası olmayan vakıf ve derneklerin proje uygulama alanı değildir.”
Gökçek ayrıca devamsız öğrencilerin evlerinin öğretmenlere kapı kapı gezdirilerek bulunmak istendiğine de dikkat çekerek:
“Öğretmen polis değil, jandarma değil. Güvenlik tedbiri olmadan devamsızlık takibi için öğretmeni adres tespiti yapmaya göndermek doğru değildir. Manisa’da okul idarecilerinin olası orman yangınları için nöbete gönderilmesi gibi uygulamalar da kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın sonunda Milli Eğitim Bakanlığına çağrı yapan Gökçek:
“Çocuklarımızın daha nitelikli eğitim alması için öğretmeni angarya işlerle boğmak yerine motive eden, dersine odaklayacak politikalar üretmeniz gerekir. Ne öğretmenin ne öğrencinin lehine olumlu düzenlemeler yapılmadığı gibi üzerimize sürekli yeni yükler bindiriliyor.” diye konuştu.
