6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye'nin güneydoğusunda gerçekleşen 7.7 büyüklüğündeki deprem, sadece yapıları değil, milyonlarca insanın yaşamını da derinden etkiledi.
Kahramanmaraş merkezli bu felaket, çok sayıda ilde büyük yıkıma yol açtı ve binlerce can kaybına neden oldu. Şehirler enkaz altında kaldı, insanlar sevdiklerini kaybetti ve evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Depremin üzerinden iki yıl geçse de, acısı hala taze ve halkın yüreğindeki izler silinmiş değil. Yardım kampanyaları, arama kurtarma çalışmaları ve yeniden yapılanma süreçleri, halkın dayanışma ruhunu güçlendirdi. Ancak, yıkımın büyüklüğü, zorlu kış şartları ve afet sonrası ortaya çıkan çeşitli sorunlar, yeniden inşa sürecinin hala devam etmesine yol açtı.
İçinde bulunduğumuz 2025 yılı itibarıyla, deprem bölgesindeki bazı yerleşim alanlarında yeniden yapılanma süreci tamamlanmaya başlasa da, afetin yarattığı travma derinleşmiş durumda. Psikolojik destek, kayıp yakınları ve depremzede aileler için en az yapısal çözümler kadar önemli. Birçok insan, kaybettiği evlerini, iş yerlerini ve sevdiklerini geride bırakarak hayatlarını yeniden kurma mücadelesi veriyor.
Birçok kurum ve sivil toplum kuruluşu, depremzedelerin desteklenmesi için çeşitli yardım ve iyileştirme projeleri başlatmış olsa da, çok uzun bir yol kat edilmesi gerektiği ortada. Bir yıl sonra bile, depremzedelerin unutulmadığını hatırlatan anma etkinlikleri ve dua programları, toplumun bu büyük felaketi unutmayacağına dair güçlü bir mesaj veriyor.
Kahramanmaraş ve çevresindeki illerde hayat, zamanla normalleşmeye çalışsa da, bu büyük felaketin ardından gelen acı, sadece o bölgenin değil, tüm Türkiye'nin yüreğini sarmış durumda. Tüm ülke olarak, bu felaketten dersler çıkararak, benzer afetlere karşı daha güçlü ve dayanıklı bir toplum olma yolunda ilerlemek, en önemli önceliğimiz olmalıdır.
Bugün, 7.7 büyüklüğündeki depremin üzerinden geçen zamanın acıyı hafifletmediğini kabul ederek, hala daha fazlasını yapmamız gerektiğini hatırlamalıyız. Acılı aileler ve depremzedeler için en büyük desteğin, toplum olarak birbirimize kenetlenerek vereceğimiz dayanışma olduğuna inanıyoruz.